Karar yazarı Taha Akyol, bugünkü yazısında, 2023’e girerken dış ticaretin 110 milyar dolar açık verdiğinin ortaya çıkmasıyla iktidarın iktisadi “epistemoloji”sinin çöktüğünü yazdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Aralık 2022’deki “Ülkemiz ulusal teknoloji atılımı rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla dünyanın birinci 10 iktisadı ortasına girme gayesine adım adım yaklaşıyor” açıklamasına yer veren Akyol, “Halbuki dünyada iktisattaki büyüklük sıralamasında Türkiye 17. basamaktan 21. basamağa düştü… 2013 yılında dünya ekonomisindeki hissemiz % 1.24’tü, 2021 yılında % 0,84’e düştü ki bu 1980 yılının altındadır! (Euronews, 28 Ekim 2022) Temel sebep, çağdaş iktisattan ‘epistemolojik kopuş’tur…” değerlendirmesinde bulundu.
Akyol yazısına şöyle devam etti:
“İktidarın propaganda makinesi, 2011 yılında heyecanla ilan ettiği ‘2023 hedefleri’nin yarısına bile niçin ulaşamadığımızı açıklamıyor. Bu problem ‘epistemoloji’ bakamından da çok değerlidir.
2002’de Kemal Dervişten devralınan reforme edilmiş iktisat, AB sürecinin de katkısıyla sağlıklı bir büyüme göstermiş, 2011 yılında 2023 için o ‘Hedefler’ hayal edilebilir olmuştu.
Bu muvaffakiyetin arkasındaki ‘epistemoloji’ yani ‘bilgi teorisi’ ortodoks iktisattı, AB standartları istikametindeki türel ve siyasi reformlardı ve dış politikaydı… Bu epistemolojiye uygun olarak Başbakan Erdoğan ‘faiz hayatın gerçeğidir’ diyordu. (18 Nisan 2004)
2011 seçim zaferinin verdiği yüksek özgüven ve Arap Baharı’nın yarattığı “gönül coğrafyamız” heyecanı ‘epistemoloji’yi değiştirdi. Artık ‘nas var, faiz sebeptir’ deniliyor mesela…
Bırakın 2023 gayelerine yaklaşmayı, gerileme işaretleri 2015 civarında ortaya çıktı, bunu Ali Babacan ve Mehmet Şimşek de söylediler ancak mani olamadılar…”
Yazının tamamını okumak için